Diplom-Finanzwirt

Şahsım ile ilgili:

Befa Yılmaz 1985 yılında Karaman lisesi 1989 da Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünden mezun oldu. 1990 yılında geldiği Almanyada Trier Üniversitesi ve Heinrich-Heine Düsseldorf Üniversitesilerinde Almanca ve İşletme eğitimi aldı. 1999-2009 yıllarında İşbank Köln Şubesinde kredi işlemleri dahil bütün bölümlerinde görev aldı. 2010 yılından itibaren özellikle ihracat , ithalat yapan firmalarda çeşitli görevlerde bulunarak çalışma hayatına devam etti. Yeminli Mali Müşavir Dr.Barthel in yanında 2015 den bu yana özellikle bölgedeki Türk Firmalarına, sorumlusu olduğu ekibiyle birlikte hizmet vermektedir. Yazar Kasa ve Kasa Sistemleri ile Mali Muhasebe uzmanlık alanları olup , SAP.BI -Business Intelligence ve DATEV uygulamalarına hakimdir.

Zur Person:

Befa Yilmaz hat nach dem Abitur in Izmir ab 1985 an der Universität Dokuz Eylül Uni Wirtschaftswissenschaften mit Schwerpunkt Finanzwissenschaft studiert und 1989 den Abschluss zum Dipl.-Finanzwirt gemacht. Danach ist er nach Deutschland eingereist und hat an der Universität Trier Sprachkurse gemacht und sich in Allgemeiner Betriebswirtschaftslehre fortgebildet. Von 1999 bis 2009 war er in verantwortlicher Stellung bei der İşbank in Köln tätig mit Schwerpunkt im Firmen- und Privatkreditbereich. Ab 2010 hat er in verschiedenen Unternehmen als Berater in verschiedenen Funktionen, meist im Im- und Exportbereich gearbeitet. Ab 2015 ist Herr Yilmaz in leitender Stellung in der Steuerberaterpraxis Dr. Barthel tätig und betreut mit seinem Team insbesondere türkische Unternehmer in der Region. Er hat Spezialkenntnisse in Finanzbuchführung und Kassenwesen. Insbesondere ist er mit SAP Business Intelligence und DATEV vertraut.

Kasa İşlemleri Muhasebesi

İşletmecilerin günlük nakit gelir ve gider hareketlerini
  1. Elden tutulan kasa defteri
  2. Elektronik kasa
  3. Elektronik yazar kasa
  4. Hem manuel hem de yazar kasa kombine etme yolu ile kaydedebilirler.
Bunlara ek olarak işletmeye ait veya işletme dışı özel gereksinmelere dikkat edilmesi gerekebilir. Dikkat edilmesi gereken iki ana husus aşağıdaki gibidir.
  1. Kasa mevcutların sayılması (manuel veya yazar kasa kulanılarak)
  2. Kasa defterine kaydedilmesi.

Kasa mevcudunun sayılması

Elektronik yazar kasa kulanılması durumunda bütün verilerin 10 yıl muhafaza edilme zorunluluğu vardır ve bu süre içerisinde:.
  1. hher zaman istenildiğinde erişilebilir
  2. gerektiğinde, anında okunabilir
  3. mekanik değerlendirebilecek, kullanılabilecek şekilde muhafaza edilmesi gerekir.
Almanyada mevcut bütün yazar kasalarda intern hafıza belleği mevcutdur, dikkat edilmesi gereken, gün sonundaki kasa mevcudunun dışardan müdahaleyle düzenli olarak, en azından yıllık olarak hafızaya alınması gerekir.

Aylık raporlar ve günlük Z-Raporlarının tarih ve sıra numarası atlatmaksızın,eksiksiz muhafaza edilmesi gerekir. Bunun yanında kulanım klavuzu el kitapcıkları, programlama ve program kullanım klavuzu, program sorgulama (örnek olarak ürün fiyatları değişimi halinde, garsonlar ) ve eğitim amaçlı çalışmaların protokolleri de hazır tutulmalı.

Kasa fişlerini numaralı olması ve günlük kasa mevcudunun kasa fişi ile mutabakatının sağlanması.

Günlük kasa gelirinin kaydedilmesi

İşletme faliyetlerinin sıra numaralı, eksiksiz ve doğru kayıt altına alınma ve geçerliliği için, nakit girişlerin yazıldığı kasa defterinin (DIN A5 veya DIN A4 normlarında ) günlük tutulması ve ibraz edilebilmesi gerekir.İçinde güne başlangıç mevcudu ve kapanış nakit mevcudu tesbit edilebilir şekilde olmalıdır. Aynı şekilde kasa mevcudunun günlük olması zorunluluğu vardır. Nakit hareketlerin çok az olması halinde kanunen tanınmış istisnalar vardır.

Maliyenenin kabul etdiği zaman kavramı günlük kabul edilmekte olup; işletmeler tarafından bu koşul abartılı bulunmaktadır. Her ne kadar şu anda tutulan kasa raporlarının % 30 a yakını excel tablolarıyla yapılsa da Vergi Daireleri için, tablolarda sonradan değişiklik yapılabilmesi sebebiyle; manupilasyona müsait olduğu ve maliyenin istediği şekilde rapor edilmediği tesbiti unutulmamalıdır.

Sonuç

Maliyece yapılan vergi denetimlerinde nakit çıkışlar bölümü ayrı bir hassasiyet ile denetlemenin esas odak noktasındadır. Vergi denetçileri özellikle kasa programlaması (kullanıcı verileri, fiyatlar, ürün, rapor bilgilerinin yanında hafıza belleklerindeki bazı verilerin kasa fişi üzerinde gözükmesi) ve değerlendirilmesi konusunda eğitim görmektedirler.

Kasa raporları; özellikle ürünlerin adet bazında yıllık hafızasına alınması, faturasız mal alımalarında adet olarak mevcutlarda görünmesi, satın alma fişleri ile mutahabat sonunda kayıt dışı alım ve gayri resmi ciroların tesbitini rahatlıkla mümkün kılmaktadır.

Kasa defteri tutmada ceza ödemelerine sebep olan pratikte görülen bir kaç uygulama aşağıdaki gibidir

  1. İptal edilen fişler ve eğitim amaçlı çalışmaların“ günlük nakit hareketlerini gösteren kasa fişinde gözükmemesini sağlamak
  2. Gün sonunda nakit mevcut tesbitinin, kasa sayım protokolü kullanılmaksızın yapılması
  3. Yazar kasalarda iptal anahtarı veya eğitim modülü anahtarı çok sık kullanılmaktadır
  4. Z-Raporları ve aylık kasa raporlarının noksansız muhafaza edilmemesi
  5. Kasa defteri tutarken kullanılan harfler ve yazılış şekli kasanın günlük yapılmadığını anlaşılmasına sebep olmaktadır.
  6. Elde düzenlenen fişler maalesef düzenlenme tarihinden bir gün önce veya birgün sonrası kaydedilmesi.
  7. Kasa mevcudu zaman zaman eksiye geçmekte; kasa mevcudu hiçbir zaman eksi (-) değerde olamaz
  8. Iptal olan kasa fişleri ve eğitim amaçlı yapıldığı gösterilen verilerin günlük raporların üzerinde gözükmemesini sağlamak
  9. Yazar kasaların el kitapcıkları, kullanım ve programm klavuzları ve her türlü değişiklik sonrası aktualize etme işleminde kanuni muhafaza sürelerine uyulmaması
  10. Gün sonunda nakit sayma protokollerinin eksik veya hiç olmaması.

Die Kassenbuchführung

Der Unternehmer hat die Möglichkeit,
  1. ein manuelles Kassenbuch,
  2. ein elektronisches Kassenbuch zu führen,
  3. eine elektronische Registrierkasse zu verwenden oder
  4. eine Kombination aus Registrierkasse und Kassenbuch zu wählen.
Je nachdem sind spezielle Voraussetzungen und Anforderungen zu beachten. Nachfolgend sind einige wichtige Informationen zusammen gestellt. Zu unterscheiden sind
  1. die Ermittlung der Kasseneinnahmen (z.B. durch Auszählen oder durch Einsatz einer Registrierkasse) und
  2. die Aufzeichnung der Kasseneinnahmen.

Zur Ermittlung der Kasseneinnahmen

Wird eine elektronische Kasse geführt, müssen alle Einzeldaten, die durch die Nutzung der Kasse entstehen, während der Aufbewahrungsfrist von 10 Jahren
  1. jederzeit verfügbar,
  2. unverzüglich lesbar und
  3. maschinell auswertbar aufbewahrt werden.
Alle Registrierkassen in Deutschland verfügen über einen internen Speicher; zu beachten ist aber, dass regelmäßig externe Sicherungen des GrandTotal-Speichers, z.B. auf einen USB-Stick (wichtig im Falle des Verkaufs der Registrierkasse oder des Betriebes oder bei Verlust der Kasse) erfolgen, zumindest jährlich.

Journalrollen sind ebenso wie die Z-Bons lückenlos aufzubewahren. Zudem müssen alle zum Verständnis der Einzeldaten erforderlichen Organisationsunterlagen (z. B. Handbücher, Bedienungs- und Programmieranleitung, Programmabrufe nach jeder Änderung (u.a. Artikelpreise), Protokolle über die Einrichtung von Verkäufer-, Kellner- und Trainingsspeichern etc.) vorgehalten werden, ferner Ausdrucke der Trainingsspeicher, Kellnerberichte, Spartenberichte) im Belegzusammenhang mit dem Tagesendsummenbon. Darüber hinaus ist die Vollständigkeit der Tagesendsummenbons nachweisbar sicherzustellen.

Zur Aufzeichnung der Kasseneinnahmen

Damit die fortlaufende, vollständige und richtige Verzeichnung der Geschäftsvorfälle gewährleistet wird, müssen Bareinnahmen anhand eines sog. Kassenberichts (DIN-A-5) oder Kassenbuches (DIN-A-4) „zeitnah“ nachgewiesen werden, in dem diese täglich mit dem Anfangs- und Endbestand der Kasse abgestimmt werden.

Es besteht hiernach eine tägliche Kassensturzpflicht. Eine Ausnahme von der täglichen Aufzeichnungspflicht besteht beispielsweise, wenn der Umsatz der Bargeschäfte nur gering ist. Für die Finanzverwaltung heißt ‚zeitnah’ = ‚täglich’, was aber übertrieben erscheint. Mit Standardsoftware (z. B. EXCEL) erstellte Tabellen sind nachträglich änderbar, also nicht manipulationssicher und entsprechen somit nach Auffassung der Finanzämter nicht den Vorschriften, obgleich rund 30 % der Kassenaufzeichnung wohl mittels derartiger Tabellenprogramme erfolgen.

Schlussbemerkung

Der Datenzugriff auf Kassendaten stellt einen Prüfungsschwerpunkt in Außenprüfungen der Barzahlungsbranche dar. Die Betriebsprüfer sind insbesondere darin geschult, die Programmierung der Kasse (zum Beispiel Bedienerdaten, Preise, Artikel, Berichtswesen sowie Unterdrückung von Daten und Speicherinhalten) festzustellen und auszuwerten. Eine sehr gefährliche Auswertungsmöglichkeit besteht in der mengenmäßigen Verprobung, in dem artikelbezogen aus dem Inhalt des Kassenspeicherprotokolls die Mengen pro Artikel und Jahr (z.B. Glas Bier) ermittelt den entsprechenden Mengen lt. Einkaufsrechnungen gegenübergestellt werden. Dadurch werden sowohl ‚Schwarzeinkäufe’ wie ‚Schwarzumsätze’ leicht ermittelt.

Hier einige Praxisfälle, die zur Verwerfung der Kassenbuchführung und damit zur Schätzung führen können:

  1. Ausdrucke von Speicherinhalten wurden auf dem Kassenbon oder dem Tagesendsummenbon unterdrückt, z.B. Stornos, Trainingsspeicher.
  2. Die Ermittlung des Geldbestandes am Ende des Tages wurde nicht durch ein sog. Zählprotokoll überprüft.
  3. Es wurden zu häufig der Stornoschlüssel oder der Trainingsmodus verwendet.
  4. Z-Bons bzw. Kassenjournale wurden nicht lückenlos aufbewahrt.
  5. Die täglichen Kassenberichte weisen ein gleichmäßiges Schriftbild auf oder sind mit demselben Stift geschrieben (Indiz dafür, dass der Kassenbestand nicht täglich aufgenommen wurde).
  6. Die Einzelbelege sind nicht in der richtigen zeitlichen Reihenfolge erfasst (Rechnungen wurden Tage vorher oder erst viel später eingetragen).
  7. Der Kassenbestand ist zeitweise negativ (sog. negativer Kassenbestand, was nicht sein kann).
  8. Unterdrücken von Speicherinhalten, insb. Stornierungen, Trainingseingaben.
  9. Verletzung der Aufbewahrungspflicht von Handbücher, Bedienungs- und Programmieranleitung sowie der Programmabrufe nach jeder Änderung.
  10. Fehlen täglicher Zählprotokolle.


DEIK und DTIK

Herr Yilmaz, bei uns für Neugründungen, Investitionen und Kassenwesen zuständig, hat das Steuerbüro vom 26. und 27. März 2016 auf dem Internationalen Kongress der DEIK und DTIK in Istanbul vertreten und an Wahlen und Ausschussitzungen teilgenommen. Herr Pagac, „Leiter unser Abteilung Steuerberatung“, hatte das Steuerbüro vom 2011 auf dem Internationalen Kongress der DEIK und DTIK in Istanbul vertreten und vielfältige Kontakte geknüpft. Unser Steuerbüro ist seitdem Ansprechpartner für Investitionen und Neugründung in Deutschland für Mitgliedsfirmen der DEIK und DTIK.

Die nachstehenden Fotos zeigen Herrn Yilmaz mit

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk özel sektörünün dış ticaret, uluslararası yatırımlar, hizmetler, müteahhitlik ve lojistik başta olmak üzere, dış ekonomik ilişkilerini yürütme, bu bağlamda yurt içi ve dışı yatırım imkânlarını araştırma, Türkiye’nin ihracatını artırmaya katkı sağlama ve benzeri iş geliştirme çalışmalarını koordine etmekle görevlidir.

Bu amaçla 1986 yılında kurulan DEİK, 11 Eylül 2014’de çıkarılan 6552 sayılı kanunla yeni bir yapıya kavuşmuş, daha da güçlendirilerek “Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme” görevini tamamıyla üstlenmiştir. Aralık 2015 tarihi itibarıyla DEİK’in 103 kurucu kuruluşu, 130 iş konseyi ve bu konseyleri oluşturan 1000’nin üzerinde üye firması ve üye firmalarının da DEİK bünyesinde 2000’e yakın temsilcisi bulunmaktadır.

“Dünya Türk İş Konseyi” (DTİK), 26 Aralık 2007 tarihinde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında kurulan Dünya Türk İş Konseyi (DTİK)’in kurulma amacı, yurt dışında dağınık örgütlenmiş olan başarılı, girişimci ruha sahip, Türk lobiciliğinin yurt dışında etkin olması için çaba gösteren Türk girişimcilerimizi ve uluslararası büyük güce sahip şirketlerde karar mekanizmalarının başındaki Türk profesyonellerimizi tek çatı altında toplamaktır.

Dünya Türk İş Konseyi, siyasi düşüncelerin bir kenara bırakıldığı ve ortak bir payda olan yurt dışındaki Türk vatandaşı bilinciyle 6 kıtadan Türk iş dünyasını, derneklerini, vakıf ve benzeri iş dünyası örgütlerini tek bir çatı altında toplamak üzere DEİK çatısı altında kurulmuş ilk özel amaçlı konseydir.

“Dünya Türk İş Konseyi” (DTİK)’in ana ekseni, yurtdışında yerleşik Türk iş dünyası arasında ticari ve ekonomik faaliyetleri geliştirici faaliyetlerde bulunarak Türk lobisini yurt dışında geniş kitlelere yaymak, dünyaya yayılan, yurt dışında yerleşik bir hayat süren Türk girişimcimizin, sorunlarına tek çatı altında çözüm getirmeye çalışmak, Türkiye’nin yurt dışındaki yüksek imajının, bulunduğu konumdan daha yükseğe çıkarılmasında öncülük etmektir.